YENİLENME VE KUTLAMA ZAMANI…

Doğa, her yıl kendini yeni taze bir döngünün başlangıcına hazırlandığı zaman bizler için de yenilik heyecanını başlatmış oluyor. Öğrenme, gözlem, tecrübe etme ile geçen iki yılı kutluyoruz, umutlarımızı tekrar filizlendirmek için yenileniyoruz ve tazeleniyoruz.

Yeni koleksiyonun tasarım sürecinde Giyi noktaları bana rehberlik etti. Daire formu Giyi noktaları gibi sade, basit ve sürekli, dünya, güneş, gezegenler, embriyo, göz bebeğimiz gibi. Daire formunun sembolize ettiği sonsuzluk, bütünsellik, zamansızlık, yaratıcılık, hepsi Giyi’nin özüyle ve yola çıkış amacıyla bağlantılı kavramlar. Koleksiyon 3’ün tasarım ve üretim sürecinde, dönemin ruhunu, sezgisel, dayanıklı ve güçlü kalmayı, beraberinde zerafeti, farkındalığı, kendimizle, evrenle barışık ve bütün olmayı düşlüyordum.

Zamana meydan okuyan, sınırlı sayıda parçadan oluşan, yavaş bir modelde üretilmiş, her adımda doğaya ve insana özen gösteren bir koleksiyon oluşturmaya inanıyorum. Döngüsel pratikler ise Giyi’nin bir diğer vazgeçilmezi. Giyi'nin 'yılda bir koleksiyon' felsefesine bağlı kalarak, bu sefer tüm koleksiyonu iki şekilde sergilemeye karar verdim: Warm Weather ve Cold Weather Edit.

Koleksiyon 3’te Poplin ile birlikte Muğla ve Tokat’tan el dokuması pamuk gibi yeni kumaşlar; blazer ceket, slip dress gibi yeni parçalar, yeni ileri dönüşüm aksesuarları ve sevilen Giyi’lerin yeni versiyonları sizlerle buluşmaya hazır.

ÖZEN, COŞKU VE ÖZGÜRLÜK, ŞİMDİ!

Giyi’nin ikinci koleksiyonu, sıkı sıkıya bağlı olduğumuz değerlerle şekillendi. Rahat, şık ve kişilikli tasarımların izini sürdük. Üretirken kadın emeğine değer kazandırmaya devam ettik. İleri dönüşüm ilkesiyle, çöpe gidebilecek her parçayı yine değerlendirdik.

İlk koleksiyonda yola yedi elbiseyle çıkmıştık. Bu sefer pantolonları, tulumları, askılı üstleri, şortları, ceketleri ve kimonoları da aramıza aldık. Canlı ve cüretkar Giyi renklerini, pastel tonlarla çeşitlendirdik. Vegan ipeği ve denim kumaşlara, sağlıklı bir elyaf olan kenevir elyafını ve çevreye uyumlu sürdürülebilir Tencel™️ elyafını ekledik. Tek parçayı farklı biçimlerde kullanarak çoğaltmak için, arkalı önlü giyilebilen elbiseler tasarladık. Önü farklı, arkası farklı renkte askılı üstlerle, bazen "bir” eşittir "iki” dedik.

Bu koleksiyonda özgürlük var. Düşüncede, duygularda, seçimlerde özgür hissetmek var. Coşku var. Yaptığımız her ne ise ona kapılıp coşkuyla akıp gitmek var. Özen var. Hayatı paylaştıklarına, evine, bahçene, giysilerine özen var.

Her sezon değişen değil, uzun süre kullanılabilen zamansız giysiler yapıyoruz. Dolayısıyla, Giyi’nin ilk koleksiyonu da bir yere gitmiyor. Her bir parça hala yaşamlarımıza eşlik ediyor.

KOLEKSİYON 1 - Mekanlar, roller, duygular, ritim değişse de hayatın dansı kesintisiz devam ediyor. Her kadının dansı da kendine özgü. Ritmi, duruşu kendine özgü. Bu danslar bazen yalnız, bazen başkalarıyla devam ediyor.

Ne giyersek o olmuyoruz, giydiklerimizi o gün, o saat, o anki halimizle dönüştürüyoruz. Kadınla en çok özdeşleşen parçanın, bir elbisenin dönüşme yeteneği Giyi’nin ilk koleksiyonun kalbine oturuyor. Giyi’nin yedi elbiselik ilk koleksiyonu gün içerisindeki tüm hallerimize eşlik etmek için tasarlandı. Giyi elbiseleri, trendlerden, mevsimlerden, kalıplardan bağımsız.

Elbiseler #1’den #7’ye sayılar taşıyor.

Koleksiyon istendiğinde elbise, istendiğinde ceket olarak giyiliyor. Boy, yaka ve kol detayları, kumaş ve aksesuar seçimleri ile modeller birbirinden farklılaşıyor.

Doğayı begonvilin yüksek sesli fuşyası, su altının mercanı, kobaltın mavisi ve çöl renkleriyle anlatıyor. Siyahın ağırlığı karpuz kol ve fırfırlarla hafifliyor.

İçiçe, üstüste, sakin, şatafatlı, ciddi ve alaycı, Giyi elbiseleri bütün ihtimallere hazırlar.